Türk Eğitim Sen Amasya Şube Başkanı Kamil Terzi yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi; 24 Ocak 2014 tarihi itibariyle 2013-2014 Eğitim Öğretim yılının 1.Dönemini bitirmiş bulunmaktayız.
Türk Eğitim Sen Amasya Şubesi olarak tüm öğretmenlerimize, idarecilerimize, diğer eğitim çalışanlarına, öğrenci ve velilerimize sömestir tatilinin hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.
Özellikle öğretmen ve başarılı - başarısız tüm öğrencilerimizin, tatili tatil olarak geçirmelerini, dinlenip rahatlayıp 2.döneme yüksek enerji ve motivasyonla girmelerini öneriyoruz.
2013-2014 Eğitim Öğretim yılının 1. Dönemi de geçtiğimiz yıllardan farksız olarak olumsuz, aksine daha da belirsiz, düzensiz, plansız ve ne yapılacağının belli olmadığı bir dönem olarak tarihe geçmiştir. Dünya ülkeleri, 100 yıllık eğitim öğretim planlamaları yaparken, biz yarın ne olacağından emin değiliz. Son 11 yılda aynı hükümetin değişen her Milli Eğitim Bakanı, geleceğimiz gözbebeğimiz dediğimiz öğrenciler ve geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimciler üzerinden siyaset yaparak, onarılması güç ağır yaralar açmışlardır. Bizler TÜRK Eğitim Sen’li eğitimciler olarak, hükümet yetkilerinin ve Milli Eğitim Bakanlarının “akşam rüyalarında gördüklerini sabah kalktıklarında yeni eğitim modeli” olarak dayatmalarından bıktık ve bunu şiddetle kınıyoruz. Tüm gayelerinin “nasıl olur da buradan yandaşa mama, kendilerine oy devşirebiliriz” olduğunu da biliyoruz. Bir an önce günlük eğitim öğretim planlamalarından vazgeçilerek, tüm sendikaların, bilim adamlarının ve öğretmenlerin görüşleri alınarak uzun vadeli ve kalıcı eğitim modellerine karar verilmelidir.
Ülkenin her alanında olduğu gibi Milli Eğitim’de de ana problem yönetememedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın iyi yönetilememe özelliği yerele de sirayet etmiştir maalesef. Amasya Milli Eğitimin de en büyük problemi iyi yönetilememe olmuştur. Okul müdürleri, müdür yardımcıları, öğretmenler, memur ve hizmetliler her türlü zorluğa katlanıp, türlü imkansızlıkları aşarak görevlerini yaparken, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise 1 Müdür,3 müdür yardımcısı ve 3ü kadrolu 10 u görevlendirme 13 şube müdürü ile hantal, koordine olamayan, başarıya gölge olan görünümdedir. Çünkü en fazla 5 şube müdürü olması gerekirken 13 şube müdürlüğü ile işler birbirine karışmış, bir de beceriksizlik ve liyakatsizlik eklenince tamamen arap saçına dönmüştür. Derhal görevlendirme şube müdürü ve idareci uygulaması son bulmalı, layık olanlar göreve getirilmelidir.
Amasya’da en göze çarpan problemlerden biri de bilhassa ödeneği olmayan ilk ve orta okulların bir çoğunun ekonomik sıkıntı içerisinde olmasıdır. Okul müdürlerinin elleri kolları bağlıdır, temizlik, boya-badana, kırtasiye, bakım, onarım giderlerini karşılamakta zorlanmaktadırlar. Bu problemin giderilmesi için İl Özel İdare bütçesinden öğrenci başına 50-Lira ödenek çıkarılmalıdır.
Yine il geneli en büyük problem köy okullarımızdaki birleştirilmiş sınıf uygulamasıdır. Hem öğretmen hem de öğrenciler açısından sıkıntılı olan bu uygulamanın sona erdirilmesi için çözüm aranmalıdır. Şehir merkezindeki hiçbir veli, çocuğunun birleştirilmiş sınıfta okumasını istemiyorsa, köylerimizdeki velilerinde böyle bir hakkı vardır.
Önümüzdeki yıllarda tüm okullarımızın depreme dayanıklılığı ve ısı yalıtımı gözden geçirilmeli, bahçe düzenlemeleri yapılmalı, okullarımıza kütüphane, tiyatro, spor salonu kazandırma yoluna gidilmelidir. Taşıma, yemek dağıtımı ve okul kantinlerinin işleyişi de gözden geçirilmelidir. Okullarımızın güvenliği ile ilgili ciddi tedbirler alınmalıdır.
Tüm uygulamalar şeffaf olmalı, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yapacağı toplantılar önceden iyi planlamalı, içi boş, hazırlıksız, iş olsun toplantılarından vazgeçilmelidir.
Özellikle hizmetli ve memur arkadaşlarımız farklı okullarda farklı uygulamalarla karşı karşıya kalmakta, yer değiştirmeleri için bir kriter bulunmamaktadır. Yapılacak bir çalıştay ile uygulama bütünlüğü sağlanmalıdır.
Problemli öğrencilerin bir çoğu ailesinde problem olanlardır. Öğrencilerimizin hem akademik, hem de ruhsal başarısı için veli eğitimine ağırlık verilmelidir.
Unutulmamalıdır ki, hizmetli, memur, öğretmen, idareci, müfettiş ve tamamının eğitmekle mükellef olduğu öğrencilerin tamamı insandır. Her birey özgürdür. Mutlu edilmeye, moral ve motivasyona ihtiyaçları vardır. Geneldeki ve yereldeki tüm yöneticilerin adil davranmaya, insana yakışır davranmaya özen göstermeleri, rencide edici yaklaşımlardan uzak durmaları başarı için en önemli faktördür.