“83.yıldönümünü gururla, mutlulukla, sevinçle kutladığımız Cumhuriyet, Türkiye’nin temel projesidir. Türkiye’nin bugün geldiği nokta Cumhuriyet’in, Cumhuriyet projesinin eseridir.
Cumhuriyet modelimizin temelinde üç ana unsur vardır. Cumhuriyetin birinci temel dayanağı yurttaşlık anlayışıdır. İkinci temel nokta ise, din ve devlet ilişkisi konusunda takınılan tavırdır, laiklik ilkesidir. Cumhuriyetimiz, insanların inançlarına, ibadetlerine, dinlerine, imanlarına en büyük saygıyı gösterirken, devlet düzeninin de herhangi bir dinin, inancın, mezhebin anlayışı etrafında şekillendirilmemesi anlayışını benimsemiştir. Cumhuriyetimizin üçüncü önemli niteliği de yurtta barış, cihanda barış ilkesidir.
Bu üç temel unsur, yani doğru vatandaşlık anlayışı, doğru bir laiklik ilkesi ve onunla bütünleşen hem yurtta, hem cihan da barıştan yana olma kararlılığı, Cumhuriyet projemizin hem başarısının, hem de gücünün kanıtıdır.
Cumhuriyet günümüzde öylesine güçlüdür ki, Cumhuriyet’e tepki anlayışına, din istismarı anlayışına dayalı bir siyaset geleneğinin temsilcisi olan parti, çeşitli aşamalardan geçerek, demokratik rejimin olanakları içinde iktidar olmuştur. Yani, Cumhuriyet kendi antitezinin bayrağını sallayanların toplumda örgütlenip, güçlenip, demokrasinin kuralları içinde işbaşına gelmesine fırsat verecek bir olgunluk ve güven sınavını başarıyla vermiştir. Bu arada Cumhuriyete açıktan karşı çıkanlara da, Cumhuriyet’in sembollerine saygıyı öğretmiştir. Bunun sonucu olarak dün “Anıtkabir’e gidip orada sap gibi duracaksınız” diyenleri, Hikmetyar’ın önünde diz çökenleri, Cumhuriyetin 83. yılında Anıtkabir’de Atatürk’ün önünde saygıyla eğilir noktaya getirmeyi başarmıştır. Bu, Cumhuriyetin başarısının, gücünün bir başka göstergesidir.
Cumhuriyet bu başarısını, bu gücünü kuruluş felsefesinden, kararlılığından almıştır. 30 Ağustos Zaferinden, düşmanın topraklarımızdan kovulmasından hemen sonra, 29 Ekim 1923’te tereddütsüz Cumhuriyet ilan edilmiştir. Böylece, Türkiye’de millî mücadelenin sadece düşman işgaline son verme amacıyla değil, Türkiye’de yeni bir siyasî yapılanma için gerçekleştirildiği de ortaya çıkmıştır.
Bu anlayışın doğal sonucu olarak 29 Ekim’de, bu memlekette en güçlü kim, egemen kim, egemenlik nerede sorusu cesaretle sorulmuş ve o soruya net bir cevap verilmiştir. Denilmiştir ki, Türkiye’de egemenlik artık ne saltanatta, ne hilafettedir; Türkiye’de egemenlik gökyüzünde değildir, yeryüzündedir. Saltanat, hilafet yok, milletin egemenliği var, egemen olan millettir.
-->
Yorumlar